Gaziantep’te, İtalyan koleksiyonerden etkilenerek nostaljik ürünler toplamaya başlayan Memik Filiker, “Oyuncak Bakkal” adını verdiği mekanda, ziyaretçilerini adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor.

Gaziantep’te, İtalyan koleksiyonerden etkilenerek nostaljik ürünler toplamaya başlayan Memik Filiker, “Oyuncak Bakkal” adını verdiği mekanda, ziyaretçilerini adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor.

Yaklaşık 10 yıl önce gazoz şişesi ve kapağı biriktirerek koleksiyonculuğa başlayan Filiker, 2017’de tarihi bir Gaziantep evinde “Oyuncak Bakkal” adıyla kurduğu mekanda, gazoz şişeleri ve kapaklarının yanı sıra oyuncaklar, bakkal eşyaları ve tabela koleksiyonları sergiliyor.

Koleksiyoner Filiker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yıl önce tekstil işini bırakarak koleksiyonculuğa başladığını, biriktirdiği eşyaları gelecek nesillere aktarmak istediğini söyledi.

Koleksiyonerliğe, bir İtalyan’ın gazoz kapağı koleksiyonundan etkilenerek başladığını anlatan Filiker, “Gazoz kapaklarının içinde Gaziantep markasını görünce almak istedim. Bana ‘koleksiyonunu bozamayacağını, başka yerden bulmamı’ söyledi. Kendisi de bu koleksiyonu Türk birinden almış. Herkes bu koleksiyonu değersiz görürken İtalyan biri sahip çıkmış. Bunu da öğrenince tarihime sahip çıkmam gerektiğine karar verdim ve maceram başladı.” diye konuştu.

Daha sonra gazoz şişesi ve kapaklarıyla koleksiyonculuğa başladığını dile getiren Filiker, gazozun Türk tarihinde çok önemli bir yeri olduğunu, bu konuda bir de kitap yazdığını kaydetti.

-“Gazoz müzesi açmak istiyorum”

Filiker, koleksiyonculuğun kendisi için tutku haline geldiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

“Gazoz deyince basit gibi duruyor ama bu şişelerde bir tarih yatıyor. Bir bölgenin, şehrin geçmişine ait özelliği şişenin üzerinde görüyorsun. Türkiye’nin en iyi gazoz koleksiyonuna sahip oldum. Dünyada 190 ülke var. Bizden başka hiçbir ülkede gazoz kültürü yok. Sinemada, çay bahçesinde gazoz içilirdi. Gazozuna maç yapılırdı. Türkiye’de bin 200 gazoz markası varmış. Gaziantep, 31 markayla 4. sıradaymış. Bende Osmanlı döneminden kullanılmış şişeler var. Gazozla ilgili müze yapılması, insanların bu kültürden haberdar olması gerekiyor.”

Tabela, bakkaliye ve oyuncak koleksiyonları da olduğunu aktaran Filiker, “1940’lardan kalma tabelalar var. Hepsi el yapımı olduğu için sanat eseri değerinde. Plastikten oyuncak ve bakkaliye koleksiyonu var. Cikletten, deterjana eskiden bakkallarda satılan çoğu şey koleksiyonumda mevcut.” diye konuştu.

Ziyaretçilerden Nigar Çelik de koleksiyonlardan çok etkilendiğini belirterek, koleksiyon evinde hiç görmediği şeylere rastladığını kaydetti.

Büyüklerinden eskiye dair hikayeler dinlediğini ifade eden Çelik, “Burada 1930’lü yıllara kadar eşyalar mevcut. Hiç görmediğim şeyleri ilk defa koleksiyonun içinde gördüm. Burada kendinizi film sahnesinde gibi hissediyorsunuz. Büyük emeklerle hazırlanmış.” dedi.